,

Öğrenen Anne %5

Ve 100 günün 5'i geride kaldı bile! Bu hafta neler oldu neler, mercimekli köfteler.. Yok ayol, aynı tas aynı hamam gidiyoruz işte. Sadece; oturdum ve "hakikaten benim boş zamanım yok mu, yoksa bu tembelliğime bulduğum bir bahane mi?" diye düşünerek, bir liste yaptım (listeleri ne çok seviyoruz yarebbim, hepimiz ne listeler yaptık bu hafta ama! Listeye "liste yapmayı bırakabilmek" maddesini eklemeyi düşünen?).

İşte listem bu; ortalama bir günde neler yapıyorum ve hangi zamanı neye harcıyorum ile alt tarafında da ortalama bir haftada mutlaka "listelenmiş görevler"im neler:

Gördüğünüz gibi, "mutlaka yapılması gerekenler" bölümü var, keyfimin benim dışımda 2 adet kahyası olduğu için, o "özgürlük mutluluktur" ayakları falan bitmiş bende.. Ama yine de, bunların dışında daha "esnek zamanlar" da var, listede o zamanları boş bıraktım.

Sonra oturdum ve "yapmak istediklerim"i yazdım şu şekilde:

Bu da güzel bir liste oldu, çünkü yanında hangi sıklıkta ve ne kadar zaman ayırmak istediğim de var. Bu listede benim hem bu 100 gün için hedeflerim, hem genel hayat hedeflerim var. Bazılarını zaten yıllardır yapıyorum, bazılarında biraz motivasyon düşüklüğü yaşayıp boşlamışım bir süredir, bazıları ise "yeni hedefler".

Şimdi bence en zoru şu oldu: Listeyi "emeklilik listesi"ne döndürmemek :D Yani eyvallah hepimiz spor yapalım, zayıflayalım, Ege'de küçük bir kasabaya yerleşelim (pardon araya karıştı bu) falan istiyoruz da, bunu daha 40'ımıza bile gelmeden niye bu kadar rutine almaya çalışıyoruz??? Yani biraz da "salla gitsin ya, anı yaşa, sürprizlere açık ol, listeler yapmak yerine listesiz yaşa" falan felsefesine kapılsak? (Bunu attım mental listeye).

Ama işte ben yaşlılıktan değil (kocam dün gece "sen gördüğüm en genç gösteren 40'a merdiven dayamış insansın" diye dövdü mü övdü mü tam anlamadığım bi laf etti) ama kafam basmıyor yani "özgür düşünce"ye onun için illa yazıcam çizicem liste yapıcam, illa "görsele dökerek düşünücem" türü bir insanım. Ondan yani. Yoksa sevmiyorum listeleri (yersen..)

Şimdi bana düşen; bu ikinci listedeki "yapmak istediklerim"i, ilk listedeki zaman boşluklarına nakşetmek. Oldukça kolay sanki? Büyük boşlukları (mesela sabah 9.30-11.30 arası) 1'er saatlik dilimlere bölüp tek aktivite (kitap yazmak) yerine farklı aktivitelere (kitap yazmak ve almanca çalışmak) ayırmak bence "sıkılma" katsayımı da düşürecek. Çünkü malesef özellikle de rutin işlerde sıkılmak benim ciddi bir sorunum.. 3 gün yaptığım işten, öğlen yediğim yemekten, çocuklarla hep aynı oyunları oynamaktan ve etrafımda hep aynı insanları görmekten sıkılıyorum! Dolayısıyla, hergün aynı işlere aynı zamanı ayırmak yerine, bunları çeşitlendirmem lazım.. Mesela öğleden sonraki 3 saat! Şahane di mi? Tamam çocuklarla oynamak ve doğaya akmak (bu sıra her gün yere düşen kestaneleri topluyoruz mesela ay fenalık geldi) gibi maddeler girince hop 1 saate düştü bile ama olsun, çocuklar etrafımdayken de birşeyler yapabilmeliyim yahu! Çünkü "ay yeter oyundan sıkıldım evladım biraz da kendiniz / birlikte oynayın"ı anca 30dk becerebiliyorlar (sonu da Fransız İhtilali gibi kan, ter ve gözyaşı ile bitiyor hep) ama o 30dk bile ben oturup birşeye konsantre olamıyorum. Etrafımda biri varken de "kendime" odaklanmayı öğrenmem lazım! (Al bi bahane daha, kendime başkaları yüzünden zaman ayıramamak!!! Yersen..)

Yani %5'te yaşadığım aydınlanma özetle; "bahane bulmaya son", zaman azsa, kaliteli kullanmaya (yani o anda kendim keyif almaya) merhaba! Hadi bakalım.. %10'da görüşmek üzere..
Share:

9 yorum:

  1. Bizim de evde gündem bu. Doğu yanımızdayken açıp kitabımızı okuyamıyormuşuz, ben hemen çocuğu ihmal ediyoruz eyvah diye bakışlar atıyormuşum. Aslında cep telefonuna bakmayalım da diğer her ne yapıyorsak, bir süre yapabiliyorum. Sonra tabi ki durduruyorum kendimi.

    Listelerini büyütüp inceleyecek olanlardan biriyim öhöm öhöm.. Ama al liste yapmayı sevme işte. Sana bir gününü daha iyi gösterecek, aralara neler serpiştirilir anlamanı sağlayacak başka bir araç tanımıyorum (elle yazılanı üstelik) Bu işin koçu filan var şimdi :D Para kazanıyolar baya baya.

    Belki ben de listelerimi paylaşırım bir değerlendirmede. Elle yazılı olanları.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya zaten sorun o: amanın çocuğumu ihmal ediyorum! Halbuki annelerimiz ananelerimiz bizle birerbir oyun oynar mıydı, bu kadar aşşşşşırı ilgi var mıydı hafızalarımızı bi zorlasak...

      Sil
  2. Ben de boşluklarımı kullanmaya başladım bile çok iyi geldi çok, hadi yolun açık olsun Ceren

    YanıtlaSil
  3. valla süper boşluklarınız var.ben ne yapayım? sabah 8.30 akşam 17:30 mesai (ki yol payesi ile birer saat geriye ve ileriye sarkıyor)yani evde olmam 18:30 oğlan kreşe başlayalı saat 22:00 de yatıyor. karı koca mutluluktan çıldıracağız(saat 20:00 de yatan şey çocuk olamaz ben daha görmedim.bir doktora gösterin isterseniz ;P )

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öğlen uyutuyorlardır, geç de uyuyorsa yaşadınız.. Burda 3 yaştan itibaren uyutmuyorlar çocukları ;) Bence anne-babalardan gelen istek üzerine :D Benim çocuklarım geç yatıyor (19.45) aslında burada çocuklar 19'da uyurlar ama benimkiler yarı türk diye 45dk izinleri var :P
      Ben bu sene çalışma hayatına geri dönmeyi düşünmüyorum, 2 çocukla 7/24 5 sene baya yıprandım, biraz kendimi dinlemek istiyorum. Yoksa çalışmaya dönsem sizi çok iyi anlardım..

      Sil
    2. "aslında burada çocuklar 19'da uyurlar ama benimkiler yarı türk diye 45dk izinleri var" yaa yarım saattir bu cümleye gülüyorum,iş yerımdekı arkadaslara da anlattım offiscek gülüyoruz dakikalardır:DD

      Sil
  4. Ceren harikulade ama ben mesela, çocuğu iki gün okula bıraktım, babası, teyzesi, sınıf arkadaşının annesi, okula yeni başlayan çocukları olan arkadaşlarla falan konuşmaktan yarım günü yiyorum. Mis gibi dört saat gitti. Alıştıkça rahatlıyor insan dimi? :)

    Bu taktik şahane oldu, ben de deneyeceğim, teşekkür ederim ve geri bildirim yapacağım.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nasıl gidiyor? Bu diyarlardan da ayrılmayacaksın değil mi?

      Sil