Güneş'in 100 gün, depoları boşaltıyoruz çağrısına uydum geldim. Benimki 100 günlük değil, ucu açık, sadece uzun zamandır sürünen projelerim var ve bunların yanı sıra çok yeni heveslerim de. Mecburen zamanımı ayarlarken zorlanıyorum gün içinde, o yüzden ben de zamanımı daha iyi kullanacağımı umduğum sıralama arayışımı anlattığım postlar gireceğim buraya.
Dün gece başladım örneğin. Uğraşlarımı/projelerimi masaya yatırdım. Durum şuydu:
- Romanı yazıp bitirmek.
- Stock photography ( para kazanmak için)
- Müzik: söylemek, yazmak.
- Stop motion çekmek.
- Gamification & sustainable development için bir proje yapıp bitirmek. (oyunlaştırma ve sürdürülebilir gelişim)
- Fit olmak.( yürüyüş, bisiklet, yoga, ve sağlıklı beslenme)
- Balkon düzenleme (yeni balkonumun düzenlenmesi)
- Ev düzeni (toplamak temizlemek vs)
- Sosyallik.
Bunlar benim zamanımı paylaştırmakta zorlandığım konu başlıklarım. Dün başına oturdum, uzunca bir süre evirdim çevirdim, ve en sonunda bu konu başlıkları kendi içlerinde üç gruba ayrıldı:
- Makul uğraşlar grubu
- Fantezi uğraşlar
- Öncelikli uğraşlar
Makul uğraşlar: herkesin kendi hayatında normal olarak vakit ayırdığı uğraşlar: 6, 7, 8, 9 bu kategoriye giriyor. Ve bunlar için bir program yapmam anlamsız ve zor.
Fantezi uğraşlar: benim şahsıma ait meraklar: 1,3,5. Genelde yaratıcı yönümü kanalize ettiğim (aslında bir türlü edemediğim) ve biraz hayalperestlik içeren, bana maddi bir getiri beklentisi- aslında hiçbir beklenti- taşımayan, bünyeye lüks uğraşlar. Söylemesi çok havalı bunları. Bütün derdim -millete bile değil, kendime- hava atmak mı yoksa diye yapamadıkça kendimi darladığım işler. Listenin en sıkıntılı işleri olmaları şu an biraz daha anlaşılır oldu örneğin, benim açımdan.
Öncelikli uğraşlar: bu kategori dün kendi kendine ortaya çıktı. Fantezilerin bir çeşit lüks olduğunu tespit edince, neyin lüks olmadığı kendinden öncelikli konuma geçti: 2. Stock photography. Sadece para kazanmak için yapılacak bir iş. Başı sonu belli. Projelendirmesi basit. Sonunu görebildiğim bir iş.
Arada hiçbir gruba girmeyen iki etkinlik kaldı: bisiklete binmek ve stop motion. Bisiklete binmek, fit olmanın bir parçası ve çok yeni bir etkinlik fakat onu kalanlardan ayırdım. Stop motion da çok yeni bir hevesim. Diğerlerinden farkı, yapmak için can atıyor olmam. Şu günlerde akşam yatma saati geldiğinde yarın olsun da bunları yapayım dediğim, sabah olup uyanınca da ilk aklıma gelen türden etkinlikler. Hayatıma girmeleri çok çok yeni, ve fantezi grubuna girmemelerinin sebebi, bunları yapmak için bir disiplin çalışması gerektirmemesi. Bu iki etkinlik benim ikigai'lerim olma yolundalar. Bunlara ikigai'lerim diyorum. (Aslında listede yer almayan ve aynı tip bir merakım daha var: satranç. Fakat son zamanlarda ilgimde azalma var.)
Benim son durumlar bunlar. Bazı netleşmeler oldu dünden bugüne, şükürler olsun.
Stop motion lego projelerine bi baksana, şahane şeyler var :D
YanıtlaSilahhh... kesin vardır. Bir de işin en can alıcı kısmı bu videoları çoluk çocuk hazırlıyor :D Bende lego yok. Kağıttan kesip yapmak beni çok cezbediyor bir de oyun hamurlarım var evde. Eşyalarla miksleyip yaratıcı işler çıkarmak istiyorum.
Silbiz çeşitli harfler kesip, onlarla yapmıştık stop motion.. öyle bile olmuştu. joe, bu arada şu uğraşlar konusunda sana bir şey göndericem bugün, benzer bir şey bulmuş ve kitap yazmış adam bu konuda :D, belki hoşuna gider. bulayım da bi..
YanıtlaSilah işte dört yaş bile yapmış, ama kendimi yeni kuşakla karşılaştırmamam gerek, onların ellerindeki imkanlar ve anne babalarının bakışı ve davranışları fersah fersah farklı benim çocukluğumdan. Gönder!!!! Bekliyorum! Çok heyecanlı!
YanıtlaSil