Kahve: Sekizinci Gün
İlk haftayı bitirdik. Bu hafta benim için 7 günden fazlasıydı. Zaman daha dolu aktı sanki? Hani artık 'zamanım yok' demiyorum ya, zamana yerleşme şeklim de mi değişti?
Bu hafta her nasıl başlamışsa başlasın (faranjit) bir harekete geçmiş oldum. Ve bu hareket, karşıma yeni bir başlık daha çıkardı: 'basitlik'. Bu konuda dün uzun bir yazı yazmıştım fakat sonra kaldırdım. Somutlaştırıp yeniden yayınlamaya karar verdim. Biraz daha pişsin.
Depoları eritirken, minik adımlar atmanın bile, aslında genel resmin görüntüsünü nasıl değiştirebildiğini görüyorum. Günde yalnızca 10 dakika bir konuda egzersiz yapmak, 3 ay sonra, seni nasıl güçlendirir, düşünsene? Konu, 'lezzetli çorba pişirmeyi öğrenmek' bile olsa. Bu nedenle depomdaki ürünleri eritmeye niyet ederken şu iki başlık, ilk haftamda beni umutlandırdı:
1- Zaman kaygısından kurtulmak, zamanım yok demeyi bırakmak
2- Hayatımı basitleştirmek
Pazartesi itibariyle, daha somut notlar almayı planlıyorum. Kendim için de iyi bir hatırlatma olur. İlk hafta, teknik kısım; yani, depoları eritelim ama hangi yöntemle- üzerine düşünmek ve teoriden pratiğe geçirmeyle geçti. En azından depomdaki ürünleri 'yapmaya niyetliyim, yıllardır yapamadım, ne yapsam olmuyor' döngüsünden kurtarıp 'yapmaktayım, yapıyor haldeyim' klasmanına taşıdım. İşte, hareket.
Henüz başlamayan ya da herhangi bir verim alamayan varsa, bence hiç 100 gün diye düşünmesin, rakamlara takılmasın, önümüzde cillop gibi 3 ay var, yeni seneye: Ekim, Kasım, Aralık.
Listesizliğe giden özgür yolda, eldeki listeden kurtulmak (istersen yeni listelere yer açmak) için harika bir süre?
Ben yapamıyorum, umutsuz vakayım. Daha beter oldum. Benim depodaki en eski madde roman. Ve belki de ona kaç ay biçiyorsam onu biçmeliyim senin bu bloga yazabilmek için. 6 aysa 6 ay. Bir yılsa bir yıl. Dur bakayım bir bullet journal ime bakayım.
YanıtlaSilSomut yaz derken şunu demek istemiştim. Hani "depomdaki ürünleri" diyorsun ya, hangilerini taşıdığını yaz, hatırlat babında. Takip açısından da daha kullanışlı olur. Geri gidip okumak gerek öbür türlü.
Joe, tamam anladım seni, doğru diyorsun. Öyle yapmaya niyetliyim, daha verimli olur benim açımdan da. Hangi konuda nasıl bir basitleştirmeye gittim vs. Ne fark etti? Önceden nasıldı? Önce bir yol alayım da, süreç lazım.
SilYa senin mevzunda şöyle diyorum. Roman yazma konusu senin büyük hedefin. Acaba depondaki ürünleri, 'seni roman yazmaktan alıkoyan nedenler ve engeller' olarak listeleyip, onlarla mı değiştirsen? 3 ay koskoca romanı yazmak için hakikaten vasat bir süre. Belki bitmiş olan bir taslağı, baskı aşamasına getirmeye anca yeter (hiç fikrim yok)
bence sen kendini baskılama, 3 ay diye. daha naif ve tekrara düşen basit depo ürünlerini çıkar listeden. roman listede çok ağır bir kalem, haksız mıyım? dediğim gibi belki depoya 'romanımı bitirmemi engelleyen faktörler' gibi ayrı bir ürün koyabilirsin, ondan kurtulursun istersen.
bunlar aşırı naçizane, çok saçma fikirlerse kusura bakma. çünkü 'umutsuz vakayım' dedirtecek bir projeyse bu, zaten sana asla iyi gelmez. amacımız, vicdan yükünden kurtulmak, gerekirse 'zikerim yahu, kaldırıyorum bu dayatmayı üzerimden' diyebilmek. kendine haksızlık etme yani, kaç gündür ne işler yapıyorsun, nasıl bir hareket var hayatında görüyorum. umutsuz vaka denir mi buna hiç?
Joe, bak ben de aynı durumdaydım bu hafta ama bendeki "bilinçli yapmama" ve sonucu aynı oldu: mutsuzluk! Yazdım şimdi yolladım.
SilBizim beye anlattım bu bloğumuzu, gözlerini koca koca açtı ve "manyak mısınız???" dedi! Nedeni de; "bir sürü hedef koyulur mu, perişan olursunuz, yarış atı gibi koşturursunuz bir de bloğa yazınca bir sürü insana kendini kanıtlama saçmalığına kapılacaksın, kendin kendine yetiyorsun zaten, bir hedef seç, sadece 1 taneye odaklan, onu başarınca veya rutine oturtunca ikinciyi koy, bu iş öyle 100 hedefe aynı anda dalmayla olmaz, tek getirisi tükenmişlik ve depresyon olur onun, kimse beceremedi 10 hedefi aynı anda becermeyi tarihte.." dedi.. Bi an kalakaldım yahu, adam haklı galiba..
Yani sana bir öneri versem haddime düşmeyerek. Romanı bu hafta bırak ve sadece 1 hedef koy kendine, mesela slowmotion'dan aşırı hoşlanıyorsun sanırım bu sıra ve yeteneğin de var bence, bu hafta ona yönel sadece, ne kaybedersin???? Sonuçta 1 hedefi başarmış olur motivasyon kazanmış olursun.. Ne desrin?
Hani Murathan Mungan gibi, 3 ay ara verirmiş ya son rötuştan önce, yani nadasa bırakırmış, sen de bilinçli olarak yazma roman bu hafta, asla yazmayacağım de (seks terapilerinde de derler "ya bu hafta kesinlikle seks yapmayacaksınız!") Onu demek istedim, yani ilham perisine bi tokat aşket şaşırsın :D
Sil@ Öğrenen Anne: Eniştenin tepkisi çok düşündürücü ve etkileyici. Lakin! Ben incelemeye aldım durumumu. Yeni kavramlar yöntemler beliriyor sanki ufukta. Bahsedeceğim. Bir içinden çıkabileyim.
Sil@ Kahve: Evet eskiden küçük hedeflere bölmüştüm ve fıstık gibi işliyordu düzen. En çok o zaman işlemişti hatta. Bir önceki roman girişimimdi o. Yazarak düşünüyorum şu an offline. Döneceğim.
Sildiğin yazıyı okumuştum yorum yapamadan kalkmış ama bahsettiğin kafa rahatlığı ve basitleştirmenin önemine inanıyorum ben de. Sanırım yaptığım her yeni şeyde bunu nasıl kısa zamanda ve kolayca yapabilirim diye düşünmüşümdür, düşünmeye de devam ediyorum. BaZen diğer insanların aynı şeyi farklı şekilde yaptıklarını da görüp şaşırıyorum, daha kolayı var neden yapmıyor ki diye :)
YanıtlaSilay GeCe oluyor ama öyle var ya. işletme körlüğü geliyor insana. çok aşırı basit çözümü olan bir karmaşayı yıllarca çözemeyebiliyor. bu proje sırf bunun için bile olsa, işime yaradı. avantajım tek bu olacaksa da, razıyım.
Sil