Haftanın sonuna yaklaşırken hafta başında edinmek istediğim
alışkanlıklara şöyle bir bakayım dedim. Her gün 10 dakika kitap oku. Hiç
sektirmeden her gün tik atabildiğim maddelerden biri. Başlayınca hızını da
alamıyor insan. Dün ilk kitabımı bitirdim. Alkış!
Hafta içi araba kullanma. Bugüne kadar başarıyla tik attığım
bir madde. Bu akşam spordan sonra arkadaşımı almak için havalimanına gideceğim; işe
arabayla geldim vakit kaybı olmasın diye. Ama arabayı şirkette bırakıp tramvayla gidip
geleceğim spora. Bugün bu maddeye yarım artı verebiliriz.
Her gün Duolingo. Araba yerine tramvay kullanmaya başlayınca
Duolingo da tik atılabilir bir maddem oldu. Ama haftasonu şehirdışından gelen
arkadaşımla ilgileneceğim için aksar diye tahmin ediyorum. 10 dakikayı nasıl
büyütüyorum ama gözümde. Eğer haftasonu aksatmazsam yıldızlı pekiyi.
Her sabah 5 dakika bacak fırçala. Diş fırçalamayı sevmem ama
bu bacak fırçalama işi beni mest ediyor. O minik minik karıncalanma hissi yok
mu… Geç kalmak pahasına fırçalanıyorum.
No Spend Day Tracker. Tek bir tik bile atamadım. Bu haftayı
tiksiz kapatırım gibi görünüyor. Önümüzdeki hafta için hedefim şimdiden belli.
1 tik. Tek bir tik. Gün fark etmez.
EN BÜYÜK KORKUNUZ
NEDİR?
Bir sürü korkum var. Biraz eşeleyince hepsinin altından “yetersizlik” çıkıyor. Yeterlilik gibi
göreceli kavramların yaratacağı sarsıntıları önlemek de çok zor. SORU-002’de başarı
kriterimin başkalarıyla kıyaslayınca ortalamanın üstüne çıkmak olduğunu tespit
etmiştim. Bu inanç kalıbının sağlıklı olmadığı ise gün gibi ortada. Ben haftada
3 gün yaptığım sporumla iyi bir fiziğe sahip olduğuma inanırken tatile gittiğim
yere güzellik yarışması kızları hazırlık kampına gelirse ne olacak? Türkiye’deki
en iyi okulu kazanan çocuk, dünya çapında başarılı bir çocuk mu?
Bu kıyas tablosundan sağ çıkma ihtimalim yok.
Belki yetersizlik hissimi yok etmiyor ama kendimi daha
yeterli hissetmemi sağlayan birkaç egzersiz var. Pek çok yerde yazıyor, klişe gibi
geliyor ama bana iyi geliyorsa klişe olmasının bir önemi yok.
Yeterince başarılı olamama korkuma iyi gelen şey hedefleri
küçük parçalara bölmek. “İspanyolca öğren” kutusuna tik atmak çok zor; Advanced
olunca mı tik atacağım, bir İspanyolca sunum yaptınca mı, DELE sınavını geçince
mi? Parçalara bölüp her gittiğim dersi, her atladığım kuru, her gün yaptığım
tekrarı görünce süreci takdir ediyor ve kendimi daha başarılı hissediyorum.
Sahip olduklarımın listesini yapmak da bana çok iyi gelen
bir egzersiz. O dönemde yeterince sevilmediğimi düşünüyorsam oturup beni
sevenlerin listesini yapıyorum. Çok çocukça ama liste uzayınca “bu kadar
insanın sevdiği biri sevilmeyi hak eden biri olmalı.” hissi geliyor. Kendimde
sevilesi bulduğum özellikleri de yazmışlığım var. Hatta bir iki kişiye “bende
en çok sevdiğiniz şey ne?” diye sorup bunları da listelediğim oldu. Çocukçaysa
da çocukça; iyi geldi mi, geldi.
Bunu yazıp yazmamak konusunda çok tereddüt ettim ama alenen
bir kıyas tablosu yapmak da uyguladığım bir teknik. Bunu yaptıysam belli ki bir
kıskançlık atağı atlatmışım. Kendimi suyun üstüne çıkarmak için kıskandığım
kişinin üzerine basıyorum diyebiliriz. İki kolon yapıyorum “o” ve “ben. Onun
fiziği çok güzel ama ben akademik olarak daha başarılıyım. O daha zarif ama ben
de snowboard yapabiliyorum. Herkes her alanda en iyi olamıyor, kendimin daha
iyi olduğu bir şeyler bulunca rahatlıyorum. Karşımdakini kıskandığım özellikler
de kendimi geliştirmek istediğim konular olarak önümde listelenmiş oluyor. Onun
zerafetini kıskandıysam Ahmet Abi gibi oturmayarak işe başlayabilirim. O kızı
benden daha güzel yağan şey pırıl pırıl cildiyse demek ki cilt bakımı konusunda
biraz araştırma yapmam gerekiyor.
Bu sefer benzer şeyler düşünmüşüz, ben de bu "sevilme listesi"ni düşündüm bu sıra, hatta eşime hazırladım şimdi bir adım ileri gidip kendi kendime de hazırlayacağım. Bu bir kıskançlık ya da yetersizlik hissettiğinde listeler yapıp kıyaslama işi hoşuma gitti.. Genelde ben olumlu olumsuz listeleri yaparım ama seninki çok daha güzel çünkü her iki tarafın da olumlu taraflarını kıyaslıyorsun, bence çok daha olumlu düşünme egzersizi bu, neden olumsuza takılalım ki yahu, hakikaten!
YanıtlaSilKendi kendimizle barışık olabilsek de bu listelere hiç gerek kalmasa...
SilO zamana kadar listelere devam:)
süper gerçekeci, acayip samimi geliyor yazdıklarınız. kendinizle bu kadar çata çat yüzleşmeniz ve onu da burada bizimle paylaşmanız ve en önemlisi kendinizin ne olduğunuz ve ne olmadığınız konusunda bu kadar farkında olmanız alkışlık bence. benzer alıştırmaları yapmayı denemeyi düşünüyorum (beni sevenler el kaldırsın ;) ) ama en başta ben kendimi sevmiyorum (otur sıfır!)
YanıtlaSilHavai fişekler patlatan bir yorum!
SilElimden geleni yapıyorum ama sorum olduğunun farkına bile varmadığım o kadar çok şey varmış ki! Yol uzun ama ben bunu yaparken çok eğleniyorum. Bazen üzülüyorum, sarsılıyorum ama daha iyisine dönüşebilmek için kendi rızamla kaldırıyorum ben yaldızlı boyaları.
Güzel yorumlarınız için çok teşekkürler, başınıza gelenleri benimle de paylaşırsanız çok sevinirim:)