,

Kahve: Listelerin vazgeçilmezi, sağlıklı beslenme.




Sağlıklı beslenme diye yazılır, kim bilir ne diye okunur? 

Elde Var Bir
Herkesin sağlıklı beslenmeden anladığı başka. Komik boyutlarda başka hem de. Bu kadar somut bir konunun nasıl bu kadar farklı yorumu olur, inanamazsın. Üstelik piyasada dönen kaynaklar da tamamen aynıyken? Herkes aşağı yukarı aynı kişileri / kitapları / akımları takip ederken? Herkesin 'bu sağlıklı, bunu yi' dediği, kendini adadığı tip beslenme şekli nasıl bu kadar farklı olabiliyor? Şimdi bu gerçek bir yerde beklesin.

Elde Var İki
Bir başka gerçek de uzmanların kendi aralarında çok değişik mahallelere ayrılmaları. Birinin yücelttiğine, diğerinin tü kaka demesi. Berikinin aman uzak dur diye mimlediğini, şu taraftakinin 'olmazsa olmaz' demesi. Bu da bir kenarda dursun.

Elde Var Üç
Bir de aşırı bilgi akışı var, paylaşım trafiği var. Onlar her yerdeler! Sağlıklı beslenme tüyoları, çok bilmem ne yapıcı malzemelerle hazırlanan özel tarifler, yaş gençleştiren iksirler, hücre yenileyen içecekler vs. Uzmanlar, yarı uzmanlar, uzmanımsılar, sertifikalılar, ilgisi olanlar, kilo vermiş kendine özgüvenliler, doktorlar, dansçılar, mankenler, anneler- herkes deliler gibi tarif paylaşıyor, bir gıda seçeneğini parlatıyor ve bizi ordan oraya çekiştiriyor.

PEKİ?


Bunca karmaşanın arasında gerçekten kendi sağlık yolumuzda yürüyebileceğimizden emin miyiz? Herkesi dinlemeye ve anlamaya kalkarsak, nasıl bir gıda kirliliği / karmaşa ve israf olabileceğini düşünsene. Açıkçası bende sistem çöktü. Depoları boşaltma yoluna çıkarken, kafamda en çok da bu çöken sistemi toparlamak vardı. Fakat nasıl?

Kendimce bazı yöntemler belirledim. 

Birinci Kural: Hiçbir yerde sağlıklı beslenme mevzusunda ahkam kesme, kendi doğrularını sana sorulmadan durduk yere paylaşma (çok yapardım önceden)

İkinci Kural: Şu ana kadar öğrendiğin temel bilgileri uygula, onlar sana yeter.

Üçüncü Kural: Sosyal medyada, sağlık ve beslenme içeriklerini takip etme. Ya da sen en iyisi sosyal medyayı takip etme!

Dördüncü Kural: Sağlık ve beslenmeyi hayatının ana gündemi yapma!

İki ve üç zaten birbirini tamamlıyor. Öğreneceğim yeni bir şey kalmadı. Temel bazı bilgiler var, sağlıklı beslenme denildiğinde. Gerisi aynı bilgilerin makyajlı hali. 

Ayrıca


Sosyal medyada çok fazla hastalıktan bahsediliyor. Gereksiz yere panik oluyor insan. Kanserden korkutarak, brokoli yemeyi tavsiye eden bir kaynaktan gelecek fayda gelmesin, rica ederim. Sürekli felaket haberleri, en kötü senaryolar... Buna can mı dayanır? Kötü hastalığa yakalansa insan, daha az bıkar, gerçekten. İşte bunlar hep depo şişirici, vicdan söktürücü kötü içerikler.



Bir de sağlıklı olan aslında aşağı yukarı belli. Birbirine en zıt düşen uzmanın bile, aynı fikirde olduğu bir sürü bilgi var. Onları bile insan uyarlasa kendine, allah aşkına yaban mersini ya da kvas içmek de teferruat kalıversin. Kısacası ne yemeliyiz, ne görünce 'hayır' demeliyiz, artık bi zahmet öğrendik. Neyi takip edelim ki? Biraz da ben ve benim vücudum arasında kalmasın mı sağlığı hissetmek?

Gerçi sosyal medyayı tam bırakmadım ama napıyorum? Günün sonunda, çok kısa bi göz atıyorum. Görmüyorum bile çoğu zaman sağlıklı beslenme içeriklerini. Onları tek tek ayıklayıp, unfollow yapmak da bir seçenek, vakit bulursam.

Bir ve dördüncü kural da benim eskiden çok sık yaptığım hatalar. Sağlıklı beslenmeye bir din gibi inanır, bütün cevapları orada arardım. Şimdi abartmadan, normalleştirerek entegre etmeyi istedim. Çünkü bir şeyin benimle kalıcı devam edebilmesi için, normal olması gerekiyordu. Hani şu sigarayı yeni bırakanların, sürekli sigaradan bahsetmesi gibi. Sigara içenleri, 'ay bırak şunu içmeyi' eleştirmesi gibi (afedersin görgüsüzlük resmen) Ben de önceden düzenli salata yediğimi sağır sultana duyurmak istiyor; bir selam verene onlarca kez kefirin yararlarını anlatıyordum. 

Kısacası sağlıklı beslenme konusunda, depomu boşaltırken, vicdan yaptıracak 'takıntılı' bir yaşam tarzından uzaklaşıyor ve bugüne kadar öğrendiğim, bana iyi geldiğini düşündüğüm basit ve belli miktarlarda gıdalarla, yola devam ediyorum. Hayatı basitleştirmenin bir parçası olarak, mutfağımı, dolabımı, tabağımı ve alışveriş sepetimi sadeleştiriyorum. Ve her zamankinden daha iyi hissediyorum!
Share:

11 yorum:

  1. Sağlıklı beslenme benim de kalbimde bir yara! Uğraşıyorum, iyi malzeme alayım, evi sebzeyle donatayım istiyorum; amma velakin biranın yanında patatese, doğum günlerinde pastaya, akşam film izlerken çekirdeğe falan dadanıyorum.Hiç hoş olmuyor! Ama yine de kararlıyım ben de yeni yılda sağlıklı besleneceğim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. merve, işte o dadanma payını da bırakınca, bence harika olur. yani ben kendime şimdi onu öğretmeye çalışıyorum. dadanırız bazen ya, olamaz mı öyle? :D

      Sil
  2. oh! di mi ama :) ben de bu kafaya gelmek istiyorum, yani bu kafaya geldim de devamlılığını korumak istiyorum. beslenme/kilo verme/vermeme olayını birinci plandan indirmek, hayatın akışı içinde ve ona uyumlu olarak, olmuşsa olmuş olmamışsa da (kendimi öldürmeden) aman canım napalım demek bu depo boşaltma projesindeki nihai amacımdır :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. denge bence bu. yoksa sağlıklı beslenme odaklı yaşamlar büyük dengesizlik. içinde bir sürü keskin duygular ve mutlaka vicdan yükleri barındırıyor.

      Sil
  3. demek basitleştirmeden kastın böyle bir şeydi. hmmm şimdi anladım. haklısın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. buna benzer bir şeyler eheh :D basitleştikçe, kafam rahatlıyor.

      Sil
  4. Akıllı girişimcinin biri çok güzel reklamını yaptı diye deliler gibi chia yedik:)
    Sosyal medya detoksunuzu ayakta alkışlıyorum.

    YanıtlaSil