GeCe- Kayıp Zamanı Keyifli Hale Getirmek

Belki benim karakterimden, belki iki çocuklu anne olunca zor bulduğum zamanların kıymetini bilmekten bilemiyorum, gün içinde zamanımı olabildiğince verimli ve keyifli hale getirmeye çalışıyorum. Daha ilk yazımda bahsetmiştim, günün büyük bir çoğunluğunda mecburi olarak yapmam gerekenler var ve onları o kadar uzun zamandır tekrar tekrar yapıyorum ki, kendi kendime bu oyunları oynamasam kafayı yiyebilirdim. Bu yüzden belki hayattan bezmiş görünmüyorum, hala neşemi koruyabiliyorum. Bu yazıda kısaca neler yaptığımdan bahsedeyim.

Hergün yapmam gereken işlerin başında, ev düzeni, yemek ve çocuklarla ilgilenme geliyor. Ev düzeni konusunda, üzerinde çok kafa patlattıktan sonra olabilecek en pratik çözümlere ulaştım. Her gün belli başlı şeyleri kısa sürede yapabiliyorum. Diğer yandan düzenli bir evin, çocukların huzurunu olumlu anlamda etkilediğine çok şahit oldum. Tıpkı günlük rutinlerin onları güvende hissetmesini sağladığı gibi, düzenli ev de benzer etkiyi sağlıyor. Aradığı şeyin nerde olduğunu bilmek dünyanın karmaşıklığını azaltıyor, önceden hazırladığım gruplandırmanın kendileri tarafında devamını sağlamak onların, hayatlarını nispeten kontrol edebileceği bilgisini veriyor. Ev düzeninin sadece evi toplamak değil, onlara sıcak ve huzurlu bir ortam sağlayacağını, bazı beceriler kazandıracağını bilmek bana haz veriyor. Böylece ev işi üzerimde külfete değil, eğlenceye dönüşüyor.

Yemek hazırlama konusunda da benzer şekilde. Burada dışardan alıp yeme imkanı oldukça nadir. Fırında hazır ısıt ye yemekleri marketlerde oldukça yaygın ama pek tercih etmiyorum. Dolayısıyla hergün yemek pişiyor bizim evde. Yemek yapmayı seviyorum ama yine bunu kendim için eğlenceli hale getirmeye çalışıyorum. Yeni lezzetler deniyorum, sofrayı misafir gelecekmiş gibi hazırlıyorum. Çok çeşit yapıyorum. Ben ve ailem de misafir özenini kesinlikle hakediyor.

Çocuklarla ilgilenme kısmına gelince, genelde evde beraber vakit geçirme ve dışarda bir yerlerde bekleme olarak ikiye ayırabilirim. Dışarda iken genelde yanımda sohbet edecek birileri oluyor, o zaman sosyalleşmenin tadını çıkarıyorum. Eğer kimse yoksa amatör olarak ilgi duyduğum fotoğraf çekimine, eğer daha uzun vaktim varsa kitap ve öykü okumalarına vuruyorum kendimi. Evde çocuklarla birebir oyun zamanı eskiye nazaran oldukça azaldı ama, bazen sadece yanlarında durup onlara bakmamı, veya oyunlarına meteryal sağlamamı istiyorlar; boya getir, su getir, şurayı sil... gibi. Ve tabi konsantre ilgi. Aferin, bravo, şurayı yeniden yap, böyle denemek ister misin... şeklinde onları takip ettiğini belli eden yorumlar. Ve mutlaka aynı odada bulunmamı istiyorlar, genelde kitap okuyup örgü örerek eşlik ediyorum.

Depolarıma gelecek olursam, ikisi de hala sallantıda. Tam anlamıyla rutine girmedi ama başladı. Eh bu da bir gelişme sayılır.

Sevgiler






Share:
Yer: Amsterdam, Hollanda

6 yorum:

  1. Ailenize misafir özeninde sofralar hazırlama kısmına bayıldım. Hem özsaygı hem özşefkat, aile bireylerine saygı hem saygı hem ilgi...
    Bekleme durumlarında podcast'ler de çok verimli oluyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Podcast’lere daha girişemedim genelde beklerken yanımda ufaklık da oluyor tüm konsantrasyonumu veremiyorum, göz ucuyla onu takip etmem, seslendiğini duymam falan lazım ama hep aklımda

      Sil
  2. Aaa ben de yapıyorum bunları, demek ki çok da kötü değilmiş durumum :) Ya işte bunun için çok yazarlı blog çok güzel oldu, birimiz tökezlediğinde diğerimiz kaldırıyor onu..
    Bekleme halinde benim en çok sevdiğim şeylerden biri (dışardaysak) kafamda insanlar için öykü yazmak ama tabii işin gözünü değdirmeden çaktırmadan inceleme kısmı incelik istiyor :D yoksa ben de podcast, kitap, blog ve wikiden rastgele şeyler okumaktayım :) evdeysek malesef küçük hala "anneeee sen de oynaaa" modunda, büyük "anneee küçüğü benden uzak tuuuut" modunda :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok iyi biliyorum Ceren o günler de geliyor merak etme :)

      Sil
  3. ben de düzenli evde çok mutlu oluyorum GeCe. aslında düzen derken, dağınıklık olması sorun değil ama evin temel yapısı düzen içinde olmalı. oyuncak dağınıklığı ya da kitap dergi dağınıklığı, sehpada duran kahve bardakları, hafif giysi dağınıklığı evde yaşanmışlık hissi veriyor, hoşuma gidiyor. ancak evin bereketini bozan karmaşa oyuncaklar, kötü yerleştirilmiş çekmeceler, rastgele dizilmiş kitaplık, yerlerde biriken tozlar/saçlar, temizlenmemiş banyo tuvalet resmen yaşama sevinci söndürüyor. 5 yaşın da 35 yaşın da..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben mum gibi düzene vitrin düzeni diyorum ki o mümkün değil zaten. İlla ki bir dağınıklık oluyor, benim düzenim aynen senin bahsettiğin gibi, gerçeğin yerinin olması anlamında.

      Sil