Öğrenen Anne %28

Dibe vurmadan, dizlerimle itip yüzeye çıkacak gücü bulamıyorum. İlle en dibe bir dalacağım. Efendi efendi yüzüversene.. Yok. işte tam bu nedenle, hayat roller coaster gibi, bazen tırmanıyorsun, bazen en tepedesin, bazen hızla aşağı kayıyorsun, sonra yine tırmanıyorsun.. Bazen tepetaklaksın.. Hayat çok tuhaf. Ama heralde düz bir çizgi olsaydı, dayanamazdık, hepimiz vaz geçerdik..

Neyse. Şükür, bu hafta tırmanışa başladık yine. Projeler ve hedefler tam gaz uygulanıyor!

Spora asıldım, hemen hormonlar düzene girdi, moralim yerine geldi - yanıma oturan 80'lik nine 120kg ile bacak çalışınca biraz afalladım ama yılmadım..

Almanca çalışmaya başladım, adamların yastığın çevirdiğinde yanağına hoş bir his veren soğuk tarafına bile bir kelime bulduklarını öğrenince (kissenkuhlelabsal) biraz moralim bozuldu ama yılmadım..

Kitabıma asıldım 2 cümle yazabildim ama sonra Oscar Wilde'ın şu sözü geldi aklıma: "Tüm sabah bir virgülü çıkarmak için uğraştım, akşam geri koydum". Yılmadım..

Çocuklarla şahane çocuk oldum. Sonra dengeyi bulmak için yaşlılarla da yaşlı olmam gerekti. Komşular arası kapı önlerinde icra edilen "senin neren bozuk" konulu sohbetlerin aranılan ismiydim. Yaşasın hipokondri. Ayrıca qi-gong'a geri döndüm (hani şu Çinlilerin park bahçelerde yaptıkları, yavaş çekim dövüş sanatı gibi gözüken ata sporları). 85'lik nine ve dedeler ve ben. Allahım meğerse ben yaşlı değilmişim, bebekmişim daha yahu! Ay bi genç hissettim, bi güçlü hissettim..

Elaleme gösterdiğim şefkat, olumlu motivasyon ve inceliğin 10'da 1'ini kendime gösterdim ve nasıl ihtiyacım varmış, şaşırdım. Herkese bol keseden dağıttığım karşılıksız yardımseverliği, zor zaman dostluğunu, olumsuz yönleri görmeyip olumluları yüceltmeyi biraz da kendime gösterince nasıl ışıldadım!

Kocama iyi yönlerini anlattığım ufak bir mektup yazdım, yastığının altına koydum. Bulunca ve okuyunca sevinçten delirdi. O bana yazmazsa, bu hafta bir tane de kendi kendime yazmayı düşünüyorum!

Jim Carrey'in "yes man"i oldum ve pişman olmadım. Her teklife tamam dedim, çılgınlar gibi sosyalleştiğim ve keyif aldığım bir hafta oldu, başım derde girmedi :D Fakat sosyal çevremde çok yakın "dost"um olmadığını düşünmeye devam ediyorum.. 2000 ve 5000km ötedekilerle sesli görüşme yaptım, çok iyi geldi. Bunu rutine bağlamaya karar verdim.

Kendimi ittirmeye ve zorlamaya karar verdim. Bahane yorgunluk, isteksizlik, başarısızlık korkusu olmamalı. En azından denemeli, başaramamayı kabul etmeyi de öğrenmeliyim. Düşünmektense, harekete geçmeliyim, sonuca değil, sürece odaklanmalıyım.
Share:

3 yorum: