Sabotaj bazen iyi midir?

Şu konuda bir anlaşalım mı? Herkes spor insanı değil. Herkes aslan kaplan mı, narin kelebekler de var ( ben hangisiyim bildiniz mi?) değil mi ama... Belki ben de güzel güzel  süzülmek ve kendimi hic yormamak için doğmuşumdur olamaz mı yani? Bir çita hızıyla ko.... Offfhhhhh... Tamam ben de inanmadım. Gerçekten biraz spor lazım. Spor deyince illa kas kitleni ikiye katlayacak şeyler olması gerekmiyor ama biraz hareket biraz da esneklik kesinlikle gerekiyor. Hele benim gibi sabahtan akşama masa başında çalışan, bir toplantı salonundan ötekine geçmek için ayağa kalkan insanlar hayatına biraz fiziksel egzersizi mutlaka katmalı.

İşte tam bunları düşünürken grip oldum geçen hafta. Kötüye gitmedim ama iyileşme de yok, kafamı kaldıramaz halde 5 gün geçirdim. Hareket falan yalan oldu.

Sonra şehir dışında bir çalıştayda görevliydim (bu vesileyle yine mikemmel toplumsal analizlere giriştim okuyarak fenalık geçirmek isteyenler için şurada ). 4 gün boyu yavrudan ayrı kalmak istemedim, çalıştay ili memlekete de 1.5 saat mesafede, annemlerle yavruyu oraya bırakıp sabah akşam gel git yaptım.  Saatlerim toplantıda ve otobüste geçti, hareket namına tek yaptığım akşam gelince üstüme atlayan oğlumla boğuşmak oldu...

Güzel tarafına geliyorum, bu yolculuk sayesinde "ebeveynlik dışı kitap okuma" hedefimi çoktan aştım! 

İlk önce Yerdeniz Büyücüsü'nü okumuştum. Ardından Küçük Arı'yı (Chris Cleave) buldum. Okurken ve bittikten sonra yüreğime kıymık gibi battı-ki bu benim için yıldızlı beş anlamına gelir. Arkasından daha önce nasıl olup da okumadığıma hayret ettiğim Uçurtma Avcısı'nı (Khaled Hosseini) bitirdim. Bütün hikaye boyunca göğsümde bir fil oturuyordu ve hala kalkmış sayilmaz; kendimi ara ara kitaptan bölümler düşünürken buluyorum... Diğer kitapsa Ayşe Kulin-Kördüğüm. Şimdiye kadar beğenmediğim tek kitabı diyebilirim.

Sonuç olarak bir takım sabotaj gibi görünen durumların faydalarını yaşadığımı fark ettim. Planının dışına azıcık çıkınca her şeye uyuz olan ben, bu kez çok mutlu oldum. Bunu da, depo boşaltmaya niyet etmenin gücüne yordum.

Share:

7 yorum:

  1. Sanırım yoga bu fikri değiştirebilir, ben de hep zorla spor yapardım şimdi koşa koşa gidiyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten mi? Hep düşünüp sanki tuuummm felsefesiii tuuummm detaylariyla yapmam gerekliymis gibi bir zorlamaya girerek vazgeçiyorum. Bu da kulagima küpe olsun o zaman;)

      Sil
    2. Yoga, pilates, bale.. ;) Aynen. Omurilik esnekliği çok önemli..

      Sil
    3. Gecen bir arkadaşım ankara da yetiskinler icin bale kursu bulmus bana söylüyordu dogru kisinin ben olduguma emin misin deyince hemen teklifini geri almisti hahhaha:) o geldi aklima. Yoga ve pilates ise gercekten mümkün aslinda degil mi yaa.. Bu konuya egilmek lazim

      Sil
    4. Pilatesi bir salonda denemedim ama yoga da aynı zamanda bir mental rahatlama da olduğu için anneler için ideal bence 😅

      Sil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  3. bence kendine gerçekçilikle yaklaşan bir insanın başaramıycaa şey yoh :D ehehe.. yani spor insanı olmadığımız kesin ama biraz ittirmeli basit spor kassak fena olmaz. bir de alışkanlığa dönerse, oyh!

    sizinkileri götürmekle ne iyi yapmışsın. plan dışına kaçtığında bile plana hizmet etmek benim yeni planım :D

    YanıtlaSil