Kahve: Geri Sayım, 20 Gün (Arkadaşlar İyidir)



İlginç bir şey daha giriverdi son günlerde depoma. O da olumsuz düşünce kalıplarımla ilgili maddenin alt başlığı sayılabilir.

Korkusuzca sosyalleşmek.

Öhm. Şöyle, ben sosyalleşmek için tüm şartların mükemmel olmasını bekleyen biriyim
 son 5 senedir. Yani oğlum hayatımıza girdiğinden beri. Son günlerde zinciri kırdım blog. Cesaret ettim ve insanlara tekliflerde bulunmaya başladım.

Geçen hafta 2 ayrı akşam yemekli misafir ağırladım (ev dört dörtlük temiz değildi üstelik)Yemekli ağırlama diyince gözümde hiç büyütmedim ve basit, zevkli şeyler hazırladım. Bu hafta da bir tane yemekli misafirim olacak. Çocuklar oynayacak, biz bir şeyler içerek sohbet edeceğiz. Sonra ev korkunç dağılacak ama nedense bu bana hiç batmayacak!

Bunun dışında bir de hiç yapmadığım, bir fantezi gibi olan o şeyi yaptım. Doğu'nun sınıfından bir arkadaşını + ailesini bize HAFTA SONU davet ettim. Hafta sonu kısmı mühim, çünkü hiçbir zaman birilerinin cumartesi planı olmak istemedim. Ya da kimseye cumartesimi vermek istemedim. Çünkü rahat olmak, salaş olmak, hazırlık yapmamak, kasmamak gibi türlü türlü fani nedenler. Resmen camışlık, davarlık diyorum şu an bu tavrıma. Çocuklar oynadı, biz de yaşıtım/ hoş sohbet yeni arkadaşımla inanılmaz bir 3 saat yaşadık. Çünkü aşırı ortak konu başlıkları. Atıştırmalık ne vericem kısmını kafaya takıyordum; basit bir kurabiye yaptım, simit-peynir, meyveler koydum sehpaya. Herkes kendi tabağını hazırladı. Yanına da çay. Çocuklara havuç suyu. Bitti gitti. Cebimde çok tatlı bir hatıra kaldı.

Bir de benim için gerçekten zor başka bir şey daha yaptım. Birine çok hassas bir konuda telefon açtım. Normalde sadece mesaj bırakırdım. Ama bu kez aramak istedim. Ve gerçekten de nispeten organik olan bu iletişim şekli, kesinlikle söz konusu hassas mevzuda karşı tarafa iyi geldi. İletişimimiz gerçekti.

Ve bugün, yine Doğu'nun bir arkadaşının EVİNE geçmiş olsun ziyaretine gideceğiz. Doğu'nun okuldan arkadaşı basit bir operasyon geçirdi. Ona minik bir hediye alıp gitme fikri, kulağa hoş geliyor evet ama ben bunu yapabilecek biri değildim blog. Çekinmek var, yol yordam bilmemek var, hele ki ev ortamı yani, rahatsız eder miyim düşüncesi var. Zincirleri kırmak derken, hiç abartmıyorum, bu benim senaryomda kırılma noktam. 

Ha son olarak, bu hafta bir de organizasyon planladım ben. Grup olarak planlanan bir etkinlikle ilgili çözümsüz kaldığımız bir noktada, ben adımlar atıp işi bağladım. Herkes emeklerim için teşekkür etti ayrı ayrı. Aslında emek de vermedim pek ama tamamen üstlendim, sorumluluk aldım. Bunlar son 5 senedir, kendimde görmeyi unuttuğum tarz hareketler. Alkışlar bana.

Kaplumbağa gibi saklanarak yaşamışım. Kapatmışım kendimi, neden bilmiyorum. Belki ileride nedenlerini anlarım. Çünkü ben minicik çocukluğumdan, iri yetişkinliğime (doğuma kadar) olan episode'larda hep sosyal, kalabalık çevresi olan ve rahat biriydim. Sonra ne oldu? Evime, her şey kusursuz olmadan insan çağırmayan veya bizde her şey yolunda olmadan kimseyle görüşmeyen biri ne zaman oldum?

Yeni sene için kendime bir hediye paketi daha vermiş sayıyorum kendimi. Üzerimdeki tozu atıp, içimdeki özgün kadını yeniden bulma zamanı!

Not: Sanmayın ki depomla ilgili tüm çalışmalar senkronize biçimde iyi gidiyor. Bazen biri öne çıkıyor, gündem oluyor. Diğerleri standart bir seviyede kalıyor. 


Share:

13 yorum:

  1. Ne güzel olmuş. Tebrikler.

    YanıtlaSil
  2. Şahanesin, ya bu konu çok önemli.. İnsanlar anne olunca bir içlerine kapanma yaşıyorlar bu hormonal bir dönem ve çok gerekli (bakınız: memelilerin yavruyu predatörden koruma içgüdüsü) ama tabii insanlık olarak biz rahata alışıyorum, "my home my castle" falan oluyor bu işin tehlikeli sonu.
    Ben özel gayret sarfediyorum, mutlaka haftada 1 oyun buluşması ve haftada 1 çocuksuz arkadaş buluşması, 15'te bir de eşimle çocuksuz çıkma.. Hakikaten çok önemli sosyal hayat.. şahanesin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. neden bende bu dönem çok uzun sürdü acaba. gerçi volkanın da etkisi var. sevmezdi misafir, şimdi o da açıldı. önceden yaşamımda yüzde 5'lik payı olan arkadaşlar kısmını yüzde 30'a (oran bile verdim) yükseltmekten aşırı keyif alıyorum. bu benim doğalımda vardı çünkü yhaa.

      teşekkürler ceren <3

      Sil
  3. 10dakka önce eve geldim oğlumu alıp ve hemen çıkışında son zamanlarda ölüp bittiği bir arkadaşını davet ettim, bu hafta yoğunlarmış haftaya gelecekler ki bu playdate olayı genelde bizim basisschool da başlıyor, oğlanın okulu (2-4 yaş) için biraz sıradışı. Fakat denedim ve olumlu yanıt aldım çok mesudum.

    Bu haftasonu değil de diğer haftasonu için yemekli misafirim var, bazen kasıyorum çünkü daha geçen haftadan menüyü düşünmeye başladım. Fakat bu bana sıkıntı veren şekilde değil, hevesle istekle, ne yapsam da severek yesinler (karı kocadan biri Türk biri Hollandalı) pek tüketmedikleri ama sevdikleri birsey olsa gibi tatlı telaşlar.

    Bu telaşların eve ve bize getirdiği enerjiye bayılıyorum desem. Durmadan kimi davet etsem diye düşünüp duruyorum ☺️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne güzel özetlemişsin. ben de aslında basit ama keyiflendirmek üzerine seçenekler düşünüyorum. gerçekten evimize enerji getiriyor, bereket mi acaba, hani bahsedilen?

      Sil
  4. Çoook katılıyorum iki cocugum var küçüğü 2 yaşında ama insanları davet ediyorum bazen canım çıkıyor ama yinede onlarla sosyalleştiğim saatler fazlasıyla yetiyor bana

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. canım çıkıyor kısmında denden koyayım. bende de o yorgunluk oluyor ama tatminli bir yorgunluk değil mi?

      Sil
  5. Merhaba Kahve!

    Bazı konularda yahut sorunlarda ne kadar çok benzediğimizi fark ettim ve şaşırdım. Vücut ağrıların ve spor konusunda seni o kadar iyi anladım ki... Bu senin de beni anlayabileceğin manası taşıyor ki benim için çok kıymetli. O yazından sonra çok az da olsa spora başladım. Aslında yürümeyi sevdiğimi fark ettim. Soğukta yürümek çok keyifliymiş.

    Misafir mevzusunda senden çok daha gerideyim ama temennim bu yönde ve adımlar atmaya başladım. Bu yazında beni yine oldukça desteklenmiş hissettirdi.

    Çok teşekkür ederim ve bence kapatmayın bloğu, lütfen! :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bitli Turist, bu konuda yazcam ben yine, kendimi tutamayıp. Bu sabah yine yürüdüm, soğuk havanın kokusu bile var, acaip güzel. Gerçekten nasıl iyi geliyor değil mi? Misafir konusunda ben hayatıma arkadaş kabul etme aşamasında da kötüydüm ama son yıllarda :( Değil ki evime kabul etmek..

      Ay ben asıl teşekkür. Yazcam yine bu konularda <3 Sana da uğrayım bi.

      Sil
    2. pardon sen kapatacaktın, son yazın duruyor orda. vıys! :(

      Sil
  6. insanlarla görüşmek için sürekli düzenli bir ev ve hazır ikramlar olmasını beklerken, yalnızlıktan ve sıkıntıdan ölmeye çeyrek kala amaaaan koy dötüne dedim bende ama bir kaç yıl önce. çünkü sadece hafta sonu olan bir kadın olunca iki günde ev mi temizlesem,gezmeye mi gitsem misafir mi çağırsam girdabında dönüyordum.birde kendimize evi mok götürse de ,yiyecek olarak dışarıdan pizza söylemek gerekse de hiiiç gocunmayacağımız bi iki arkadaş edindik. ki en süperi bu oldu. o aileler geleceği zaman kendi anam babam geleceğinden çok daha relax oluyorum. keza onlara gitmek için haber verirken de. senin adına da aynısını yapabildiğin için sevindim.insansızlık çok zor çünkü.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne güzel <3 benim o seviyedeki arkadaşlarım (birkaç kişi) baya uzakta yaşıyor. yeni yapılandırma çalışması benimki.

      ya hülya neye özendim biliyor musun geçen.. annemin bir arkadaşı, taa kreşten beri görüştürdükleri çocuklarının üniversite yıllarında bile hala arkadaşlık kuruyorlar ailecek. ne tatlı yhaa.

      Sil