Merak ettiğim bir kitap vardı ama almaya aylardır elim
varmıyordu. Yazarı İnstagram’da bir çekiliş yapmıştı birkaç hafta önce; bir
arkadaşımı etiketlemiştim. Az önce hikayelerin arasında gezerken kendi
kullanıcı adımı gördüm, algılayamadım ne olduğunu. Çekilişin yedekler listesinde
ilk sıradayım! Hayatımda ilk defa bir çekiliş kazanmaya çok yakınım. Kazananlar
listesini de görmemiştim hiç, ilk kazananlardan olsam belki de görmeyecektim
paylaşımı ve haberim olmayacaktı. Çekilişe katıldığını unutan ya da zamanında
geri dönüş yapmayan birileri kesin vardır değil mi? Birkaç kitabını koymuştu
çekiliş postuna, hepsinden gönderecekler mi acaba? Herkese birer taneyse
benimki hangisi olur?
BUGÜN KENDİNİZLE
İLGİLİ FARKLI NE ÖĞRENDİNİZ?
“Nerede bende o şans?” dememem gerekiyor. Çünkü bir çekiliş
kazanmaya çok yakınım.
“O işe beni almazlar.” diyip başvurmamak, bana çıkmaz
diyip yediğimiz Magnum’lardan çıkan Lamborghini çekilişi şifrelerini yollamamak,
“Kesin çok pahalıdır.” diyip yıllardır gitmek istediğin ülkenin biletlerine
bile bakmamak yok! Çünkü “Nereden biliyorsun?”!
Belki o istediğin işte tam
senin pozisyonunda biri istifa etti o gün ve işveren bilgisayarının başına
oturduğu ilk anda senin başvurunu gördü. Sen o maili atmazsan o işveren senin
varlığını nereden bilecek?
Kardeşim yıllardır bıkmadan usanmadan yollar şu Magnum
şifrelerini, çekiliş yapılana kadar da bütün çubukları saklar, ben çubuğu kazara
attıysam da kavga çıkarır. Sonuçta ona bir kazanma ihtimali verilmiş; o ihtimali değerlendirirse belki de çıkar, belki milyonda bir ihtimal ama ihtimal var; ihtimali değerlendirmezse kazanma ihtimali %0. Kardeşimin matematiği benimkinden iyi belli ki.
O gün müthiş bir
bilet indirimi oldu istediğin ülkenin biletlerinde, eğer sen bunun için bir
şey yapmadıysan bundan nasıl haberdar olmayı bekliyorsun? Fiyatlara bak, fiyatı düşerse haber veren aplikasyonlar var, kullan bunları.
Hani bir hikaye var, adamın biri her gün Allah’a
yalvarıyormuş: “Allah’ım lütfen büyük ikramiye bana çıksın!” Bir yıl geçmiş, on
yıl geçmiş, adam her gün dua ediyor: “Allah’ım lütfen büyük ikramiye bana
çıksın!” Aradan yıllar geçiyor, adam artık ihtiyarlamış, ama hala bır bır bır
bır dua edip duruyor. Allah’ın canına tak ediyor: “Be adam, git de bir bilet
al!”
Bugün öğrendim ki şanssız falan değilim. Bir şeyler olsun
istiyorsam o şeylerin önkoşullarını yerine getirmem gerekiyor. Kendimi
olasılıklara açmalıyım; kapıyı açmazsam içeri kim ya da ne girebilir ki?
hep inanırım "kapı çalmadıkça açılmaz" "denemekle ne kaybedebilirsin." peki yapıyor musun dersen....
YanıtlaSileskiden hayır ama şimdi ,son yıllarda mümkün mertebe kendimi zorluyorum. en azından bazen bu anlamda etrafımda ki insanlara gaz veriyorum.sonuçta çevremi gözlemledikçe en çok şunu fark ediyorum ki bir şeyler başarmış,elde etmiş insanların en büyük ortak özellikleri o başardıkları ,istedikleri,elde ettikleri şeye cesaret etmiş ve kendilerini ona "LAYIK GÖRMÜŞ" olmaları. çünkü bence bu çekincelerimizin temelinde olan şeylerden birisi bilinç altımız da kendimizi Lamborghini ye layık görememek var veya o işte ki pozisyona. ama unutmamak gerek sen kendini layık görmezsen kimse gör(e)mez.
Harika bir tespit!
Sil"O çocuk bana fazla" diyip platonik aşklar yaşayan lise kızları sendromu!