Ögrenen Anne %43


Hayatimin ilk ve baya etkileyici endise krizinin ustunden 25 gün gecti ama bu kisa sürede muhtesem adimlar attim. Simdi bu ayki PMS'e ve gercekten tahmin ettigim gibi hormonal kaynakli ise, yeni bir endise atagi olasiligina dogru hizla yaklasirken, bu farkindaligi kullanmaya calisiyorum. Kendime kendim olarak degil, icimden cikip, disardan bakarak, terapist kimligimle yaklasiyorum. Hem "ele alinmanin" keyfini cikariyorum, hem de "ele alan" olarak onume bu kadar acik secik herseyini dokmus biri ciktigi icin keyfime diyecek yok. Biraz zor ama cok keyifli bir calisma..

Endiselerimi ele alip guruplayinca, iki ana tema onume cikti: Saglik ve gelecek kaygisi.

Saglik konusunu biraz kurcalayinca, su konularda yogun endise duydugumu fark ettim: Cenemde tam hangi disten kaynakli oldugunu anlayamadigim bir sizlama (gozden kacan bir curuk ya da gomulu 20ligin yarattigi ve genel narkoz vermenin mumkun olmadigi, cene kemigimin kirilmasini hatta cenemin cikmasini gerektirecek bir islem gerekebilcegini soyledikleri o kabustur kesin), mememde buldugum bir kitle (sekil bozuklugu da var, kesin meme kanseriyim), dizlerimin arkasinda ozellikle dizlerimi kirip bacaklarimin ustune oturdugum anda hissettigim agri (ailede diz sorunlari var, benimki cok erken basladi, kesin hizli ilerleyecek ve 10 seneye yuruyemeyecegim), M.'nin burun kanamalari (tabii ki kan kanseri) ve M.'nin buyume sorunu, sinirliligi (hormonal bir problemi var), L.'in konusamamasi ve dogdugunda kafasinin yamuk olusu (kesin normal dogurucam diye ikinirken cocugun beynine bisey oldu), annemle babamin yaslanmasi (bana soylemedikleri, sakladiklari birseyler var).

Gelecek kaygisi ise: asla yeniden, tekrar terapist olarak calisamayacagim (cok ara verdim, hersey degismistir, ben geri kalmisimdir ve eski isyerimle calismak istemiyorum cunku cocuk dusmani, M.nin hastaligini bile basima kakmisti, yeni bir yer bulamayacagim tam kafama gore), Almanca problemi (kafam almiyor, asla C duzeyini ogrenemeyecegim, cok zor), hayatimin anlamini asla bulamayacagim, bombos bir hayat gecirip olecegim, olurken de hazir olmayacagim, huzurlu olemeyecegim!

Simdiiiii.. :)))) Sizin de iciniz sisti mi?

Ay yeter bence de. Hemen ilk gruba giristim arkadasim. Gittim guvendigim Munih'teki kadin dogumcuma, Bursa'daki discime, Bursa'daki aslen fizyoterapist olan masaj konusunda da tek gececegim uzmanima. Yillardir "cani aciyacak, etkilenecek, korkacak" diye kan almaya goturemedigim M.'yi cektim kolundan goturdum sahane bir cocuk doktoruna, ki kendisi ayni zamanda cocuk endokrinoloji yani hormon bilimi uzmani profesordu, muhtesem bir doktordu. Bi de kan aldirdim, Almanya'da sadece dogdugu gun ve hastaneden ciktigi gun topugundan alinan kan disinda 5 yillik omrunde hic alinmayan kani (Alman tibbi boyle) 3 tüp sakir sakir (malesef tam korktugum tarzda, aglata bagirta, "sus ama acimaz o kadar" diye diye hem de) aldilar. Tam tesekkullu bir kontrol oldu, Türk tipi.

Ve ne oldu, cok sukur genel anlamda hersey yolunda. Resmen geceler boyu uyuyamayislarimin, binbir felaket senaryolari yazip endiselenmelerimin, bir anlik cesaretle hepsinin onune gectim ve kontrolu elime aldim! Kendimle gurur duyuyorum! Bu benim iste ya.. (Cocuk yedigi igneyle kaldi ama, caktirmayin, benim icim rahatladi ozetle ve korktugum gibi travma yasamadi, benden de nefret etmiyor simdilik, cunku yine Turk tipi rusvetle koca bir hediyeyi kapti sonucta).

Simdi gelelim ikinci grup endiseme, yani gelecek kaygisina.

Cok dusunuyorum, dusunceler, akimlar, sonsuz okumalar.. Cok aklim karisiyor. Kafamdaki ben ile yani asil olmak istedigim ben ile, aslinda bu yasima dek toplum, aile, normlar tarafindan olmam beklenen ben arasinda daraliyorum. Konu benim varlik felsefem ama olay benden cikmis, toplumsal bir hal almis.. Az dusun, bosveeer, su akar yolunu bulurculukla olmuyor arkadaslar. Iki degiskenli, herseyin dogal oldugu koy ortaminda degiliz, metropollerimizde cok degiskenli hayatlarimiz karmakarisik. Elbet dusunecegim, bir cok degisken var onumde, hayat ise tek. Hayati ciddiye almak kadar dogal birsey olabilir mi? Ama bunu yapmanin da bir teknigi var, kendini yipratircasina degil, hayat ile akmak, hayatin icinde, bir parcasi olarak, yani hem bireyselligimi hem de ait olma hissimi doyurarak..

Dusuncelerim demlenmeye basladi yavas yavas. Zamani gelince damittiklarimi yazacagim elbette. Ama simdilik, %43'ten bildiriyorum, yol uzun, yol zorlu ama yol keyifli.. Dusunmek, hep bir davanin icinde olmak, hep sorgulamak, aramak, denemek; yasamin anlami bu benim icin (galiba).
Share:

2 yorum:

  1. "Kafamdaki ben ile yani asil olmak istedigim ben ile, aslinda bu yasima dek toplum, aile, normlar tarafindan olmam beklenen ben arasinda daraliyorum."

    buna benzer bir yorumu geçen Kahvenin yazısına bende yapmıştım. ve siz bana blog tutmamın faydalı olabileceğini tavsiye etmiştiniz. bilemiyorum ayrı bir sorumluluk ve vakit istiyor. ama hayatta gerçek amacını bulmak ve kendini gerçekleştirebilmek , gerçek potansiyelini ve yeteneklerini fark edip ortaya koyabilmek çok zor ve bir o kadar önemli. bunu yapamadan ölmek istemiyorum. benim en büyük bunalımım da tam burada başlıyor. kendimi her şey için çok geç kalmış hissediyorum. bu yaştan veya bu saatten sonra bazı şeylerin ne anlamı var diyorum. eni konu öleceğiz ve her şey anlamsız bir hal alacak diyorum.velhasılı diyorum da diyorum ....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de diyorum da.. Ya ölmezsek?
      Yani 80 sene yasama olasiligimiz da var ve o zaman daha hayatin yarisina bile gelmemis olabilirsin ;) hatta gunumuzun standartlari dusunulunce 110 falan diyorlar, 1/3 demek bu.. Bi dusun derim :)))

      Sil