Kahve: Geri Sayım, 42 Gün (Çelişkiler)



En son, depolarımı eritirken hiç hesapta olmayan bir sorunla karşılaştığımdan bahsetmiştim. Aslında hepsini, buraya yükleyemediğim o videoda anlattığım için (bir seferde de değil), cuma günü bir de yazmaya canım yetmemişti (Kıbrıs kalıbı) açıkçası.

Haftanın bu ilk gününde, işlerim bitmiş, bir yandan kahvaltımın pişmesini beklerken, biraz bahsetmek istedim.

Depolardaki ürünlerime odaklanırken, çok naif olduğumu düşünüyordum. Oldukça makul ve olası istekler gibi görünmüştü.

Şimdi, bir şeyleri planlarken zaman ikiye kırılıyor benim için.

1- ŞİMDİKİNDEN GELECEĞE GİDEN ZAMAN
2- GENİŞ ZAMAN

Depomdaki ürünlerimin sayısını tutarken, kendimi hep 'geniş zamanda' hayal ederek yazdım, listeler oluşturdum. Cümle içinde kullanalım:

'Ben spor yapan biriyimdir'
'İngilizce metinler yazabilen biriyimdir'
'Sosyal medyaya vakit ayırmayan biriyimdir'
'Olumlu düşünebilen biriyimdir'

Bunlardan daha çok var. 12 maddelik listem var sonuçta.

Niyetler aslında buraya çıkıyor yani. Sen kendinle ilgili bir karar alırken, niyet ettiğin şey geniş zamanlı bir şeye eş değer. Diyelim kısa film çekmek istiyorsun. Bu, bence kendini geniş zamanlı film çekme üretimi yapan biri olarak görmek istediğin için. Geniş zamanda öyle biri olduğunu planlıyorsun, seni mutlu edeceğini düşünüyorsun. Şimdiden geleceğe giden zamanda konulan hedefler ise daha basit: Faturaları düzenli ödemek, sağlık rutin kontrolleri, temizlik yapmak, haftalık alışveriş.

Fakat kendimle şurada çeliştim. Hiç de naif / masum olmayan şekilde, skor tutuyordum. Yaptığım eylemin karşılığında kaç sayıya denk geldiğini hesaplamaya çalışıyordum. Spor yapmak, eğer sizi 2 görüntüsünden 7 görüntüsüne taşıyacak diye ona inandıysanız, o vakit sizin geniş zaman cümleleriniz aslında şu ve benzeri:

'Daha fit-çekici (veya 24 yaşımdaki gibi) görünmek istiyorum' :D

Bu formülle bakınca, karşıma başka geniş zaman cümleleri de çıktı. Mesela İngilizceyi parlatma isteğim altında basbaya daha çok kazanmak vardı. Çünkü affederim ama kendimi kendime anlatacak, başkasını anlayacak kadar dilim var. Bunlar aslında skor tutmak. Neden daha fazlasını istediğimi yeterince düşünmemişim. Tüm 12 maddemin karşısında skorlarım var, hinoğluhin ben.

Bir insan brokolinin ona sağlayacağı yararları hesaplarken, sağlıklı beslenemez. Brokoli yemekten zevk almadan, afiyette olmak ve bu durumu kalıcı hale getirmek, ancak kötü hikayelerde olur (bu ara aşırı kötü hikayeli dünya masalları okuyoruz da evde)

Burdan çıkan sonuç:

Geniş zamanlı istekler, eğer dürüst iseler, zaten bizim o kararı almadan yapıyor olduğumuz şeyler haline gelirlerdi (bundan önceden de bahsetmiştim bir yazıda, yine aynı yere geldim) Ve ben buradan hareketle, artık stres düzeyimi çok yükseltmeden, 3 ya da 5 workout sonrası kaslarımın Madonna misali ortaya çıkmasını beklediğim, bence yorucu olan sporlar yerine, son haftalarda bambaşka bir egzersiz programı takip ederek, depomdaki en önemli ürünümü erittim sayıyorum. Ev ortamında pilates <3 Belki terlemiyorum ama kaslarımın içeriden gördüğü olağanüstü muamele? Sanırım skor koymadan, spor yapabilirsem, hayat boyu kalıcı hale getirebilirim. İşte benim formülüm. Ayaklarımızın bizi duşa götürüvermesi gibi, yüreğimin beni düzenli olarak evdeki mata götürmesi. Bayadır ekmiyorum sporumu, halaylar.

Spor tamam da, diğer ürünlerim bu mantıkta çuvalladı elbette. Çünkü altında hep bi sayısal karşılık bekliyormuşum ya. Örneğin İngilizce. Düzenli okuyorum, izliyorum eyvallah. Gelişim var mı? Hiç fikrim yok. Acaba kendimi mi oyalıyorum, yeni öğrendiğim kelimeleri arşivleyebildim mi sahiden, nereye varacağım bakalım--- sus kızım! Bak yine skorlar. Sınava hazırlanmıyorsun. Sadece başka bir dilde okuyor, kafa yoruyorsun. Bu, neden yetmiyor? Bundan zevk alıyorsan devam et.

Sağlıklı beslenme konusu da eridi bak benim depoda. Bir de işin en fıstık yanı, elimde mikrofon 'ben şekersiz besleniyoruuuum' diye bağırmıyorum eskisi gibi. Normalim oldu. Bunu da ömrüm boyunca listelerime koymıycam, garantiledim.

Neyse bakalım, son güne kadar günlük rutinlerime devam edicem. Gelişimlerimi gözlemliycem. Daha alışkanlık haline getirmek istediğim birkaç önemli meselem daha kaldı. Ancak şu konu üzerinde daha uzun süre düşüneceğim gibi:

'Bir şeyi yapmaktan zevk alıyorsan, hiçbir engelin yok, zaten yapıyor olman gerekirdi. Yapmıyorsan, yeterince istemediğin için. Tıpkı her gün yapmaktan vazgeçmediğin diğer eylemlerin gibi'




Share:

6 yorum:

  1. O zaman, asıl mesele listeleri aza indirgemek. Buna katılıyorum. Yani belki de hedef listesiz yaşamak ve bundan zevk almak, bunu normalleştirebilmek. Spor benim için de listede hiç yok çünkü gün içinde hep var mesela. Ama Almanca listenin en başında çünkü gün içinde yok yok yok.. Of. Onu sevmeyi ve günüme yedirmeyi deneyeceğim (bu arada ben de gün içinde devamlı Almanca konuşuyorum ama nedense bu sayılmıyor, ne iş?)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet ya, neden sayılmıyor? aslında Almanca hanesinde gelişim sürmekte, demek ki sana yeterli gelmiyor?

      bir gün hedef listesiz yaşamayı kıvırıcam! daha yolu var, kısmet amin.

      Sil
  2. Benim son yazıda bahsettiğim gibi zaten sevdiklerimi hayatıma katmışım ve kolayca süregeliyor, mesela kitap okumak bana ay kızım neden o kadar zaman harcıyorsun kitaba yapma deseler yapamam çünkü benim hayatımın parçası olmuş.

    Fakat son cümlene katılmıyorum, hani zaten yapıyor olman gerekirdi kısmına. Bazen hem gerçekten zevkler değişiyor bazen de içinde bulunduğun şartlar ona elverişli olmuyor. Belki zaten seveceğin bir iş ama yanlış zaman ve yanlış yerde başladın, ters tepti ve o defteri kapadın. Oysa gerçekten bazen aklımıza gelmesi bile yeniden bir şans vermek için güzel bir adım. Yine skor meselesi de öyle. Kimi insanlar için skor en güçlü motivasyon olabilir, kimisi için de yıldırıcı. Önemli olan kendi tercihlerimizi keşfetmek işte bu blogun da en güzel yanı bu ❤️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet ya, ben de blogda bu tip sorgulamaları seviyorum. bu nedenle ilk kez paylaştım sosyoş medyoşlarımda. aa dedim, sırf bu açıdan bile yararlı bir blog oldu bu. ve dediğin meseleye ben de katılıyorum.. bazı şeyler zevk alabilsen de doğru programlanmadığı için hayatında yok.

      düşünüyorum GeCe, kafam buralarda şu ara.

      Sil
  3. kahvecim burada işte mevzu biraz da bazı liste maddelerimizin yeni hayat standardı olarak bize dışarıdan dayatılmasına geliyor. ilk listeler oluşturulurken de yazmıştım bunu. bu maddeler biz yapmayı gerçekten istediğimiz,hayatta eksikliğini hissettiğimiz için mi bu listedeler ? yoksa çeşitli yollarla hayatımıza takılan insanları bunları yaparken gördüğümüz için mi ? misal neredeyse herkes spor salonlarına koşuyor.herkes pilates tutkunu veya yoga veya bilmem ne ?herkes deli gibi sağlıklı beslenme peşinde dukanlar,karataylar,katojenciler havada uçuşuyor. şeker tüketmek zaten neredeyse günah levelına erişti :D ve bunun gibi bir çok idealize edilmiş durum.
    bunun ayırımını da senin dediğin yöntem belirliyor aslında. zevkle ve skor tutmadan yapıyorsan o spor esaslı bir madde ama gözün sürekli kaslarında ve tartıda ise durum biraz şaibeli gibi .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :D

      ehehe..

      benim için yüzleşmesi zor bir konu bu. ama pratiğini yapmaya çalışıyorum Hülya. Şeker tüketmenin günah level'a gelmesi kajshkjf :D

      korku toplumu dedikleri :/

      Sil